Ana Sayfa Gündem 19 Mayıs'ta dikkat çekmişti! Anıtkabir Özel Defteri'ndeki sır: '5 saatte yazılıyor'

19 Mayıs'ta dikkat çekmişti! Anıtkabir Özel Defteri'ndeki sır: '5 saatte yazılıyor'

3
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Her özel günde, Anıtkabir’e giden siyasilerin tarihe not düştüğü sayfalarda büyüleyici yazılar görülüyor. Pek çok kişinin, altında imzası olan kişi tarafından yazıldığını sandığı bu sanatsal yazı sanatının ismi kaligrafi.Cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar ve milletvekillerinin altına imzasını attığı bu yazılarla süslenen Anıtkabir Özel Defteri’nde ise aslında yıllarca ustalıkla kaligrafi yapan sanatçıların emekleri var. Kaligrafi,Latin harflerinin, kesik uçlu kalemler ve mürekkep kullanılarak kağıt ve değişik materyaller üzerine estetik bir şekilde işlenmesi olarak tanımlanıyor. Son olarak 19 Mayıs’ta Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından imzalanan kaligrafik yazı, yıllardır özenle süslenen defterin kaligrafları hakkında meraklı soruları beraberinde getirdi. Birileri saatlerce, büyük emeklerle, yılların kazandırdığı ustalığı o deftere döküyordu. Hayranlık uyandıran bu yazıların arkasındaki isimlerden Hattat, Kaligraf ve Kültür Bakanlığı jürilerinden Fahri Deniz, eski başbakan Binali Yıldırım’dan bugünkü Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un imzasıyla tamamlanan yazılarının hikâyesini ve sırrını Milliyet.com.tr’ye anlattı.

ANITKABİR ÖZEL DEFTERİ’NDE HARFLERİN DANSI

Uzun ve belki de Türkiye’nin en özel yolundan, Aslanlı Yol’dan yürüyüp Anıtkabir’e, Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhına ulaşmadan önce, Misak-ı Milli kulesi ziyaretçileri karşılar. Burada siyasiler ve önemli misafirler Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalar. O defterde ölümsüzleşen sözler, güzel yazı sanatı olan kaligrafiyle vücut bulur. Pek çok kişinin, siyasilerin kendi elleriyle yazdıklarını sandığı yazılar da olsa bunlar aslında usta ellerin, yıllarca emek verdikleri kaleminden dökülür. Yani işin perde arkasında, belki de mutfağında ustalıkla icra edilen bir sanat yatar. Kaligraf Fahri Deniz de yıllarca Anıtkabir’deki sayfaları süsleyen, özel davetiyeleri yazan isimlerden biri. Üstelik harflerin muhteşem dansının mimarlarından olan Deniz’in anlattığına göre güzel bir kaligrafi için harcanan zaman hiç de az değil! Peki ama bu güzel yazılar nasıl yazılıyor, ne kadar sürede o deftere işleniyor? Yıllarca Çankaya Köşkü’nde yazılan Anıtkabir Özel Defteri’nin hikâyesini Fahri Deniz şöyle anlattı:

Alıntı Metni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fahri Deniz

‘BAŞBAKANLIKLA DÜKKÂNI KAPATTIM’

Siyasilerin Anıtkabir Özel Defteri’nde tarihe not düştükleri satırlar, büyük emeklerle yazılıyordu. Saatler süren kaligrafi, Fahri Deniz’in kaleminde ölümsüzlük kazanmıştı. Öyle ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın henüz başbakan olduğu dönemde kendisinin sözünü yazdığı kalem de, Erdoğan’ın özel ilgisi sonucu Fahri Deniz tarafından Erdoğan’a verilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Binali Yıldırım’a ve son olarak Murat Kurum’a pek çok siyasinin cümlelerini kâğıda ilmek ilmek işlemiş, onlarca özel davetliye giden zarflar üzerine isimler Fahri Deniz’in kaleminden dökülmüştü. 9 Temmuz 2018’de Başbakanlık makamı kaldırılana kadar da Binali Yıldırım’la çalışan Deniz, 30 yıldır icra ettiği bu sanatta, “Dükkânı Binali Yıldırım’la kapattım” diyerek görevlerini anlattı:

Alıntı Metni

Binali Yıldırım ve Fahri Deniz

‘USTALARIN SAYISI 100’Ü GEÇMEZ’

Her ne kadar birbirine benzese de aslında hat ve kaligrafi, ustalık isteyen farklı sanatlardır. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle bilgisayarlarla yapılan bazı ‘hat’ yazıları, ustaları tarafından bu sanatın tarihine ve özelliğine bir ihanet gibi görülüyor ve bu özel yazı sanatlarının yaşatılması gerektiği vurgulanıyor. Ancak bu sanatta ustalaşmak için uzun süre eğitim ve emek şart. Hattat ve Kaligraf Fahri Deniz de hat ve kaligrafiye başlama hikâyesini, “Ben teknik ressam ve topografım. Haritacıyım yani. 21’inci yüzyılda bilgisayar yaygınlaşınca o dönemde düşündüm, ‘Bilgisayarın yapamayacağı ne iş var?’ diye. Sonra hat sanatına başladım. Bunu günümüzde bilgisayarda yapanlar var, bu ahlâki bir durum değil. Elle çizilmesi lazım, elle yapılması lazım. Yani ‘Bilgisayarın yapamayacağı iş olarak ne var?’ diye düşünüp bulduğum hat sanatını öğrenmek istedim ve 1995 yılında Kültür Bakanlığı’nı aradım. “Hat sanatıyla ilgili bir hoca arıyorum, yardımcı olur musunuz?’ dedim. Bana bir telefon numarası verdiler. Ankara’da Kadir Sakoğlu Hoca’dan 7-8 sene hat dersi aldım. Daha sonra Kadir Hoca bana, “Fahri sana öğreteceklerim bitti. İstersen İstanbul’a Davut Hoca’nın yanına gidelim” dedi. O da İstanbul’da ustalardandır. 1 sene de onun yanına gidip gelerek öğrendim” diye anlattı. Uzun bir eğitimin ardından yıllarca emek verilerek kazanılan ustalık paha biçilmezdi. Üstelik ustaların sayısı bu kadar azken! Peki bu güzel yazı sanatını sürdüren kaç usta var? Fahri Deniz, bu soruyu da yanıtlayarak sözlerini noktaladı:

Alıntı Metni

Fahri Deniz, kaligrafi sanatını, İngiltere’de ortaya çıkanCopperplate (Gölge Yazı) adı verilen özel bir kalemle icra ediyor. Bu kalemin en dikkat çekici özelliği, dünya genelinde yalnızca çok az sayıda kişi tarafından kullanılabiliyor olması. Ucu mürekkeple temas ettiğinde esnek yapısı sayesinde açılan bu kalem, yazım sırasında tekrar kapanarak ince, zarif ve estetik bir çizgi oluşturuyor. Deniz’in aktardığına göre, dünya üzerinde bu özel kalemle yazı yazabilen yaklaşık 20 kişi bulunuyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz