Geçen sezon, Türk teknik direktör İsmail Kartal’ın 99 puan gibi yüksek bir puanla sezonu tamamlamasından sonra, iki başkan adayının seçimi kazanmak için ortaya attıkları yabancı bir teknik direktör olarak Jose Mourinho gündeme geldi.
Bu hamle birçok taraftar için tatmin edici bir gelişme olarak görüldü lakin futbolun içinde olan bizler adına olumsuz bir gelişme idi. Nedeni de şu:
Her şeyden önce başarılı bir yerli teknik direktörün, rekor bir puan toplamasına rağmen başarısız olarak görülmesi ve takımdan gönderilmesi vefasızlıktı, yanlış bir tercihti. Yanlış tercih olması, Türk futbolunu tanımamasından kaynaklanıyor. Özellikle de yabancı teknik direktörlerin, özelde de Portekizlilerin tazminat merakından kaynaklanıyor. Bunlar öyle sözleşme hazırlatıyorlar ki, her koşulda tazminatlarını alabilecekler ve de diğer transfer ücretlerini tahsil edebilecekler. Jose Mourinho da bunlardan biri. Kariyeri ne kadar parlak olursa olsun, paraya aç gözlüğü bilinen bir teknik direktör. Amatör takımlarda teknik direktörlük yapmış birisi olarak dahi Mourinho’nun teknik direktörlüğünü gözlemleyebiliyorum.
Çocukluğumuzdan beri futbolun içinden geldik. Oyuncu, antrenör, teknik direktör, yönetici, kulüp başkanı olarak kulüplerde bulunduk. Futbola dair bilgimizin üst seviyede olduğunu düşünüyorum.
Jose Mourinho’da tartışılmaz bir teknik direktör değil. Türkiye’ye geldiğinde alayı valalarla, o tartışılamaz bir teknik direktör, onun yanlışı olmaz, hatası olmaz, onun her yaptığı doğrudur diyen bir şakşakçı kesim de vardı. Bunun yanı sıra bizler gibi onun da yanlışları ve hataları olacağına inanan futbol insanları vardı. Şahsen Mourinho’nun futboldaki başarısını, çalıştığı takımlardaki kadro başarısına bağlıyorum. Kariyerini elbette ki küçük göremeyiz, kariyerine saygı duymakla birlikte, Türkiye’de asla ve asla başarılı olduğuna inanan biri değilim.
Türk teknik direktör İsmail Kartal’ın 99 puanla bıraktığı takımı, istediği transferleri de yaptırarak, takıma yeni flaş isimler katarak elde ettiği durum, başarısızlıktan başka bir şey değildir. İsmail Kartal, geçen sezon ligde tek yenilgi almasına rağmen Jose Mourinho, yenilgilerin yanı sıra birçok beraberlik de alarak başarısızlığını tescillemiştir. Fenerbahçe gibi büyük bir takımda şu ana kadar 1 derbi galibiyeti yoktur. Trabzonspor farklı bir şehrin takımı olduğu için derbi demek doğru değil kanaatimce. En büyük rakibi Galatasaray’la oynadığı 3 maçtan da olumsuz sonuçlarla ayrılmak bir teknik direktör acziyetidir. Özellikle iki maçta ortaya futbol dahi koyamadan yenilmek taraftarları ciddi anlamda hayal kırıklığına uğratmıştır.
Takımının, Anadolu takımları dediğimiz zirve yarışı olmayan takımlara karşı almış olduğu başarısız sonuçlar da Mourinho’nun teknik direktörlükteki yetersizliğidir. İstediği kadar şu kadar kupa aldım, Avrupa’nın büyük liglerinde şampiyon oldum, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadım, UEFA Kupası şampiyonluğu yaşadım desin, benim ve birçok futbolseverin gözünde ciddi anlamda başarısızdır. Sezonun bitimine doğru, hala ideal 11’ini bulamamış bir teknik direktör düşünülemez ama Mourinho böyle bir teknik direktör.
Futbolcular arasında forma adaletini sağlayamamış, hak edenler yerine çoğunluğun tepkiyle baktığı futbolculara ilk 11 de yer vermesi bir teknik direktör başarısızlığıdır. Geçen sezonun flaş isimleri milli futbolcular; İsmail Yüksek ve İrfan Can Kahveci’yi kulübeye mahkum etti. Bu sene sonradan forma verdiği, Milli takımda da yıldızı parlayan Oğuz Aydın’ı sebepsiz yere kulübeye gönderdi. Takımında orijinal 2 sol bek bulunmasına rağmen, sağ ayaklı Mert Müldür’den sağ bek yapmaya çalıştı ve en son Kayserispor maçında da bunun bedelini çok ağır ödedi. Rakip takımın sağ beki orayı koridora çevirerek, takımı adına 3 asist yaptı bu tamamen Mourinho’nun saçmalamasının sonucudur. Futbol kariyerlerinin sonuna gelmiş Edin Dzeko, özellikle de Dusan Tadiç sahada bir nevi trafik polisliği yapıyor. Edin Dzeko’nun kariyerine saygı duymakla birlikte artık onun da ilk 11’de yerinin olmadığını düşünüyorum. Onların yerine, çok daha aktif, rakibe basabilen, daha çok pozisyona girebilen oyuncular tercih edilmeli.
Kanatlarının doğru dürüst çalışmadığı, şişirme toplarla, doldur boşaltılarla gol aranan bir oyunda taktikten, kaliteden bahsetmek mümkün değil. Taktik olarak da başarısızsın, oyuncu tercihlerinde de başarısızsın, sonuçlarda da başarısızsın. Bana kalırsa Ali Koç ve Acun Ilıcalı ile bir araya gelip o çok istediğin tazminatını al ve ülkene dön Mourinho, çünkü Türkiye’de bir fiyaskodan öteye gidemedin, kariyerine de ihanet ettin…
Lokman ÖZKUL
Spor Yazarı ve Yorumcu