Ana Sayfa Genel Alternatif Bir Ekonomi Mümkün

Alternatif Bir Ekonomi Mümkün

26
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Mimar Sinan Üniversitesi Bomonti yerleşkesinde 19-20 Nisan günleri dört oturum devam eden “Alternatif Bir Ekonomi Mümkün” sempozyumu bugün tamamlandı. Sitemizce 3. oturumu takip edilebilen sempozyumun sabah oturumunda, İlk konuşmacı olan Kemal Ulusaler “Toplumcu Bakışla Enerji” başlıklı sunumunda, ABD’nin G. Amerika’da şeker kamışı plantasyonlarını etanol’e çevirttiğini, Türkiye gibi ülkelerde ise şeker pancarına kota koydurarak mısır şurubu ile dünya sektörünü ele geçirdiğini belirtti ve konuşmasını enerjinin meta değil bir doğa tekeli olduğunu vurgulayarak bitirdi.

İkinci konuşmacı olan Sungur Savran, “Mübadele Değerinin Diktatörlüğünden Kullanım Değerinin Saydamlığına” başlıklı sunumunu Nail Satlıgan’a adadığını belirterek başladı. Komünizmin hüküm sürdüğü ülkelerde işsizliğin olmadığını vurgulayan Savran S.S.C. B. Nin ilk defa bir ulus adı taşımayan bir ülke olarak kurulduğunu ve Berlin Duvarının çöküşünün 25. yılında yılgınlığa yer olmadığını söyledi. Bugün çok uluslu şirketlerin dünya sanayi üretiminin yüzde 80 ini sağladığını da belirten Savran konuşmasını tek ülkede değil tüm dünyada Sosyalist devrimin gerekli olduğunu söyleyerek bitirdi.

Diğer bir konuşmacı olan Fikret Başkaya, kelimeler, kavramlar ve söylemlerin bir köleleştirme aracı olarak kullanıldığını belirterek konuşmasına başladı. Örneğin “Kalkınma” kelimesinin anlamsızlığını belirten Başkaya, kapitalist bir toplumda kalkınmanın olamayacağını sadece sermayenin büyümesi olacağını söyleyerek, amacın sermayenin yeniden üretimi olduğunu vurguladı. Bu kavramın saçmalığı ortaya çıkınca “Sürdürülebilir Kalkınma” diye bir kavramın ortaya atıldığını ama kısa zamanda bunun da anlamsızlığının görüldüğünü açıkladı. “Demokrasi”, “Sermayeyi tabana yaymak” “yeşil ekonomi” gibi türetilmiş kelimelerin anlamsızlığını açıklayan Başkaya, “Doğal Kaynaklar” yerine “Kamu Kaynakları” veya “Yaşam Kaynakları” denmesi gerektiğini belirtti. Eğer “doğal kaynaklar” denirse, birilerinin onu yağmalayacağını “İnsan Kaynakları” yerine de personel yönetimin yeterli olacağını belirtti. Parasız ulaşım konusunda dünyadan örnekler veren Başkaya, motorlu araçların atmosferdeki ısınmaya katkısının yüzde 25 olduğunu belirterek, bir otomobilin ömrünün yüzde 92 sinde durduğunu söyleyerek konuşmasını bitirdi.

Üçüncü oturumun son konuşmacısı olan Cengiz Başkaya ise dünyada tarımın Mezopotamya’da başladığını ve ABD’nin Irak işgali ile yine orada bitirildiğini söyleyerek başladığı konuşmasında ABD nin işgalden sonra ilk çıkardığı kanunun Irakta GDO suz tarım yapılamayacağı hakkındaki kanun olduğunu belirtti. Türkiye’de de 2006 tohum yasası ile sertifikasız tohum kullanılamadığını ve tarımın küresel şirketlere bağımlı hale getirildiğini söyledi. Tüm dünya tarımının yüksek teknoloji kullanılarak 30 milyon kişi ile yapılabileceğini, ancak bugün 3 milyar kişinin tarım sektöründe çalıştığını, bunlar bu sektörden ayrılınca üretimden düştüklerini üretmeyen ve tüketmeyen yığınların emperyalizm tarafından itlaf edilebileceklerini belirten Başkaya bilimin bugün sermayenin emrinde oduğunu belirterek konuşmasını bitirdi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz