Ana Sayfa Gündem Cehaletin Âdem’i: Anlamsızlığın, Baskının ve İsyanın Üç Katmanlı Yankısı!!!!

Cehaletin Âdem’i: Anlamsızlığın, Baskının ve İsyanın Üç Katmanlı Yankısı!!!!

4
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Yabancı: Duygusal Donukluk ve Anlamsızlıkla Yüzleşme

Albert Camus'nün Yabancı romanındaki Meursault gibi, dem de hayatının büyük bir bölümünü dış dünyayla neredeyse hissiz bir uyum içinde geçirir. Meursault, annesinin ölümüne bile duygu göstermeyen, olaylar karşısında edilgen kalan bir karakter olarak tanınır. dem'in çocukluğu ve gençliği de benzer bir duygu donukluğuyla resmedilir: Babasının şiddetine karşı sessizliği, annesinin yok gibi varlığına tepkisizliği, evliliğine dair tek kelime edememesi… Tüm bunlar onun ruhsal olarak ‘başka’ bir yerde yaşadığını gösterir. Camus'nün anlamsızlık felsefesi burada da yankı bulur: İnsan, içine doğduğu sistemi anlamlandıramaz ve zamanla bu sistemin dışında bir anlam arayışı başlar.

Ancak Meursault'dan farklı olarak, dem bu kayıtsızlığı ilkel bir uyanışa dönüştürür. ‘İnsan olmayacak’ demesi, duygusuzluğun değil, bilinçli bir başkaldırının ürünüdür. Meursault, kaderine razı olup ölüme yaklaşırken; dem, ruhsal bir doğum geçirerek yeni bir kimliğe evrilir.

Dava: Suçsuzluk İçinde Suçlu Olmak ve Sistemin Labirenti

Kafka'nın Dava'sında Josef K., bir sabah bilinmeyen bir sebeple tutuklanır. Tıpkı dem gibi o da suçlu olup olmadığını bilmeden bir sistemin içinde hapsolur. Ancak Cehaletin dem'inde bu tutukluluk fiziksel değil, ruhsaldır. dem'in doğduğu aile, toplum ve gelenekler, onun üzerine örülmüş görünmez bir mahkeme gibidir. Ne yaptığı bellidir, ne de neden yapması gerektiği. Babasının emirleri, annesinin sessizliği, amcaların övgüyle bahsettiği şiddet kültürü; hepsi onu sorgusuz sualsiz hüküm giymiş bir tutuklu gibi yaşatır.

Kafka'nın sistemle ilgili karanlık ve kaotik tasviri, Cehaletin dem'inde somutlaşır. Bürokrasi yerini geleneklere bırakır, yargıçlar aile büyükleri olur, ‘dava’ ise bir insanın kendi hayatına ne kadar hükmedebileceği sorusuna dönüşür. Josef K. nasıl bir mahkeme labirentinde kayboluyorsa, dem de kendi içindeki çelişkilerle dolu bir zindanda dolaşır. Ancak Josef K. pasif bir teslimiyeti seçerken, dem içsel bir kırılma yaşayarak bu düzene karşı tavır alır.

Hayvan Çiftliği: Sistem Eleştirisinin Mikrokozmosu

Orwell'ın Hayvan Çiftliği, devrimle gelen özgürlüğün nasıl yeni bir baskı rejimine dönüştüğünü alegorik bir anlatımla gösterir. Başta hayvanların eşitlik ve özgürlük hayaliyle yıktığı düzen, zamanla yeni bir otoriter yapı yaratır. Cehaletin dem'i de benzer bir mikrokozmos sunar: Herkesin görevini ‘bilmesi’, kimsenin sorgulamaması gereken bir toplulukta, özgürlük yalnızca ismini bilmediğin ama itaat etmek zorunda olduğun bir hayaldir.

dem'in babası, bu yeni düzenin ‘Napoleon’udur. Kendisinden önceki otoriteye kayıtsızca hizmet etmiş, sonra da kendi ailesine aynı tahakkümü kurumsallaştırmıştır. Eşine, oğluna ve gelinine karşı uyguladığı sistemli şiddet, Hayvan Çiftliğindeki yeni rejimin hayvanlara uyguladığı baskıyı çağrıştırır. Sorgulama bastırılır, hafıza silinir, itaat erdem gibi sunulur.

Ancak burada Orwell'dan farklı bir umut belirir: Hayvan Çiftliği'nde sonunda herkes eşit ama bazıları daha eşit hale gelirken; Cehaletin dem'inde birey, kendi devrimini gerçekleştirme iradesine sahiptir. dem'in ‘yeni bir hayatı’ mümkün kılma çabası, bireysel isyanın sistem karşısında hl bir değer taşıyabileceğini gösterir.

Sonuç: Sessizlikten Doğuma

Cehaletin dem'i, suskunlukla başlayan bir varoluş hikyesini direnişe dönüştürür. Yabancı'daki duygusuzluk, Dava'daki nedensiz suçluluk ve Hayvan Çiftliğindeki baskı rejimi; bu romanda iç içe geçerek derin bir insanlık sorusuna dönüşür: ‘Ben kimim ve kim olmam bekleniyor?’ dem, içine doğduğu bu soruya önce sessiz kalır, sonra kendi iç sesini dinlemeye başlar, ardından konuşmaya ve yürümeye cesaret eder. Bu yürüyüş, her ne kadar meşakkatli olsa da, insanın kendine ulaşabildiği tek yoldur.

Ali Osman Aslanmirza tarafından kaleme alınmış olan eser Asil Ajans Matbaa tarafından basılmış. 159 sayfa.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz