Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Sezgin Uz (53), Bursa Mustafakemalpaşa doğumlu. Babası berber Hüseyin, annesi Ezel ise ev hanımıydı. 3 kardeşin en büyükleri olan Sezgin, TCDD Meslek Lisesi’nden mezun olduktan sonra harekât memuru olarak Sivas Divriği Demirdağ Gar Şefliği’nde işe başladı. Sonrasında istasyon şefliği yaptı. 2004 yılında trafik kontrolörü oldu. Kuruluş aşamasında Marmaray’da çalışmak üzere nakil geldi. 2016 yılında ise ailevi sebeplerden istifa eden Sezgin 2 de evlilik yaptı. İlk evliliğinden 22 yaşında Utku isminde oğlu ve ikinci evliliğinden de 15 yaşında Ilgın isminde bir kızı var. Peki, Sezgin Uz’un yolu Etiyopya’ya nasıl düştü?
‘KABİLEDEKİLER RESTORANA KEBAP YEMEĞE GELİYOR’
Marmaray’dan eski şefinin kendisini arayarak, Etiyopya’daki demiryolu projesinde çalışıp çalışmak istemediğini sorduğunu dile getiren Sezgin, işi kabul ederek 2017’de bir Türk firmasının demiryolu projesinde dispeçler olarak çalışmaya başladı. 3.5 yıl çalıştıktan sonra istifa edip Türkiye’ye döndü. Ankara’da sandviç dükkân devraldı. Ancak 6 ay sonra pandeminin de etkisiyle yeni arayışlara girdi. 2021’in şubat ayında ise Etiyopya’ya geri döndü. Önce bir dondurma dükkanı açtı. Sonrasında kahve satışı yaptı. Ancak ülkede başlayan iç savaş nedeniyle Kombolcha şehrinden ayrılmak zorunda kaldı. Bu dönemde kendini güvende hissetmediği için Uganda’ya gitti ve 8 ay orada yasadı. Yerel halkın arasında Entebbe şehrinde Kitooro bölgesinde ev kiraladı. Ancak insanların Etiyopyalılar kadar sıcakkanlı olmadığını gözlemledi ve iç savaşın da bitmesiyle tekrar Etiyopya’ya döndü.
Sezgin Uz ve Hamer kabilesinden eşi Ello
Kabileleri ziyarete gelen turistlerin konakladığı kasabada yaşamaya başlayan Sezgin, birikimleri el verdiğince burada kendine bir iş yeri açtı. Önce müşterisi şimdilerde ise eşi olan Ello ile tanışarak, beraber çalışmaya başladılar. Onun desteği ve arkadaş çevresiyle uyum sağlamaya çalıştığını söyleyen Sezgin, “Aslında Turmi yani Omo Vadisi çok bilinen bir turizm destinasyonu. Ancak bizlerin tatil anlayışında daha çok deniz ya da yakın ülkelerin kültürlerini öğrenmek olduğu için bizlere yabancı olan bir yer. Turmi şehrine her gün onlarca turist geliyor ki bunların belki de en fazla yüzde 20’si sırt çantalı gezgin. Kalanlar tur şirketleriyle buraya geliyorlar. Benim Turmi şehrine gelme nedenim, buradaki turist sayısının fazla olmasıydı. Ancak sonrasında Ello sayesinde çok fazla Hamer Kabilesi’nden bizim restorana gelmeye başladılar. Bizler Hamer köylülerine, şehirde yasayanlara ve turistlere hizmet veriyoruz. Ancak Hamer insanları iyi olmalarına rağmen bazen iletişimden kaynaklı sorunlar yaşayabiliyorum” diye konuştu.
Tesla’yı neden tankla ezdi? 98’lik gaziden ‘Sherman’ tokadı: ‘Musk’a mesajım var’
‘BURADA BANA ENİŞTE DİYORLAR’
Etiyopya’nın eskiden 3 aylık turist vizesi verdiğini ama son yıllarda bu 1 aya düşürüldüğünü dile getiren Sezgin, “Ayrıca oturum almak çok zorlaştı. Ülkeye yatırım yapabilmeniz için 200.000 USD (yaklaşık 7 milyon lira) getirmeniz gerekiyor. Eğer ben öncesinde Etiyopya’da yaşamasaydım burada bu şekilde iş yeri açamazdım. Yani daha önce Etiyopya’da yaşamamış birisinin burada küçük sermayelerle iş yeri açması çok zor. Benim buraya ayırdığım sermayeye ve hayat prensiplerime göre kazancım fena değil. Benim için esas olan emekli maaşına dokunmadan yaşamaktı. Onu da başarmış durumdayım” dedi ve Hamer kültürü ile ilgili şunları söyledi:
Alıntı Metni
‘BAĞLAR ÇOK KUVVETLİ, BOŞANMA YOK DENECEK KADAR AZ’
Beraber yaşadıklarının Hamer Kabilesi’nden olduğunu ama yakındaki Bana, Karo, Dassanech, Arbora gibi kabilelerden de tanıdıkları olduğunu söyleyen Sezgin, “Yani bu bahsettiğim kabilelerde herhangi bir sorun yok ancak Surri ve Mursi kabilelerinin daha yabani ve sert olduklarını duydum. Aslında bu iki kabile hariç dillerini konuşabilseniz tek başınıza bile gidip ziyaret edebilirsiniz. Ancak Omo Vadisi’nde kabile ziyaretleri bir turizm işi ve sizler genel olarak tur rehberleriyle beraber gitmelisiniz” ifadelerine yer verdi.
Hamerler’in Etiyopya’da aile bağları en kuvvetli kabilelerden biri olduğuna dikkat çeken Sezgin, “Boşanma yok denecek durumda. Hamer erkeklerinin en az bir eşi vardır. Şehirde yaşayanların hem şehirde hem de köyde kültürel dedikleri bir başka eşleri olabiliyor. Mesela benim ev sahibim belediyede daire başkanı konumunda, onun hem şehirde eşi var hem de köyde. Eşimin anne ve babası vefat etmiş, 3 tane abisi var ve abileriyle sürekli iletişim halinde. Benim de onlarla iletişimim normal. Ellerinden geldiğince bize maddi ve manevi destek veriyorlar. İlk başta büyük abisi beyaz olduğum için biraz sorun çıkardı ama bu aralar hepsiyle aramız iyi durumda. Biz Dimeka’ya gittiğimizde onlarla buluşup yemek yiyoruz. Bazen de Turmi’ye gelip bizi ziyaret ediyorlar. Hepsi de çalışkan, düzgün insanlar” dedi.
ABD füze satışını onayladı, İsrail ‘Trump’tan Türkiye’ye ölümcül hediye’ dedi, İşte 304 milyon dolarlık füzelerin özellikleri!
‘AİLELERİNİN SEÇTİKLERİ KIZLA EVLENMEK ZORUNDALAR’
Hamer köylüsünün Türk yemeği yemediğini söyleyen Sezgin, “Çünkü onların alışkanlıkları standart ancak kasabada yasayan bazı arkadaşlar bizim kebaplarımızı denediler ve çok beğendiler. Tabii yerel et yemeği 250 Birr (Etiyopya para birimi) iken Adana kebap 450 Birr ve biraz pahalı geliyor. Aslında pahalı değil ama alışkanlıkları kırmak zaman alıyor. Şimdilerde Etiyopyalı tur rehberleri de kebaplarımızın müdavimi oldular” bilgisini paylaşarak şunları şöyledi:
Alıntı Metni
Survivor’da yine olay! İsmail ile Batuhan birbirine girdi! İşte verilen ceza
‘DERİ ÜZERİNDEKİ ÇİĞ ETLERİ SIYIRARAK YİYORLAR’
Bu bölgenin Türkiye’de pek bilinmediğin ancak fotoğraf sanatçıları için harika bir bölge olduğuna dikkat çeken Sezgin, “Her gün onlarca turist geliyor buraya. Turmi Kasabası’nda 2 dolardan 100 dolara kadar fiyat aralığında toplamda 500 civarında oda var. Bazıları şehir merkezinde bazıları ise birkaç kilometre şehir dışında oteller. Boş zamanlarında şehirde gezen turist sayısı çok az. O anlamda gelişmesi gereken bir kasaba. Geçen yılın sonlarına doğru ana caddeye ışıklandırma yapıldı ve bizler çok mutlu olduk mesela. Bazen birkaç gün elektrik kesintisi oluyor. Elektrik geldiğinde buradaki insanlarla beraber sevinç çığlığı atıyorum ben de” ifadelerine yer verdi.
“Burada dünyanın her yerinden turistlere hizmet vermeye çalışıyoruz”diyen Sezgin, “Evet, çok iyi bir yerimiz yok ama yaptığımız yemekler, gösterdiğimiz ilgiyle fark yaratıyoruz. Çünkü buraya gelen turistlerin mutlu olarak ayrılmasına neden oluyoruz. Videoları izleyen birçok kişi yapıcı olmayan eleştiride bulunuyor temizlik ve yemekler hakkında. Biz burada doğanın içinde yaşıyoruz. Şehrin belki de yüzde 10’u asfalt. Kalan her yer toprak ve ağaçlık. Dolayısıyla sinek gibi hayvanların olması çok normal. Yemeklere gelince mesela benim Adana ve şiş kebapta kullandığım et keçi eti. Ancak buraya gelen birçok insan Etiyopya’da yediğimiz en lezzetli yemek diyor. En ilginç olan ise beni kendilerinden biri olarak kabul ediyorlar. Bana göre en değerli şey bu. Bunun da temelinde karşılıklı saygı ve sevgi var”ifadelerini kullandı. Kabilede kendisine ilginç gelen olayları şöyle anlattı:
Alıntı Metni
7 yıldır Etiyopya’da, 1 yıldır da Omo Vadisi’nde kabilelerin içinde yaşayan Sezgin Uz, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Ülkenin genelinde Türkiye’yi dizilerden tanıyorlar ama bu bölgede çok fazla TV yok ve dizi izleyen de pek yok. Kato Kabilesi’nin orada tarım yapan Türkleri biliyorlar, bir de buraya gelen ve halen iletişim halinde oldukları Türkleri tanıyorlar. Hatta geçen hafta bir tur rehberi, sürekli Omo Vadisi’ne gelen ve Hamerlar hakkında araştırma yapan değerli bir üniversite hocasıyla tanışmama vesile oldu. İkimiz de çok şaşırdık. Ben Omo Vadisi’ne gelmeyi planlayan herkese uzaktan ya da yakından destek vermeye hazırım. Elimden geldiğince de yardımcı olacağım.”
Kupa şampiyonluğu sonrası Osman Şenher’den Galatasaray için Avrupa iddiası!