Ana Sayfa Sağlık Haberleri İstanbul Depremi Sonrası Uzmanlardan Uyarı: Ruhsal Yaralar Fiziksel Olanlar Kadar Ciddi

İstanbul Depremi Sonrası Uzmanlardan Uyarı: Ruhsal Yaralar Fiziksel Olanlar Kadar Ciddi

3
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Dün İstanbul'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, fiziksel yıkımlarının yanı sıra psikolojik etkileriyle de toplumda endişe yarattı. Uzmanlar, ani ve sarsıcı bu tür felaketlerin, doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenen kişilerde ciddi travmatik sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, depremin psikolojik boyutunu ele alarak önemli açıklamalarda bulundu. Beyaz, depremin travmaya maruz kalanlarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklara yol açabileceğini belirtti. ‘Bu kişilerde kabuslar, geri dönüşler (flashback), yoğun kaygı, aşırı uyarılma ve kaçınma gibi belirtiler görülebilir. Depreme uzaktan tanık olanlarda ise kaygı, güvensizlik ve geleceğe dair belirsizlik hissi oluşabilir. Toplum genelinde yaygın bir güvensizlik ve belirsizlik halinin ortaya çıkmasıyla kolektif bir travma yaşanabilir ve bu durum kısa veya uzun süreli bir stres ve çaresizlik duygusuna neden olabilir,’ ifadelerini kullandı.

Travmaya maruz kalan veya uzaktan tanık olan bireylerde anksiyete ve depresyon belirtilerinin de ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Klinik Psikolog Beyaz, ‘Özellikle travmatik içeriklere maruz kalmak, anksiyete seviyelerini artırabilir. Bireyler bu dönemde stres ve duygusal zorluklarla karşı karşıya kalabilirler ve bu durum, gerektiğinde psikolojik desteğe olan ihtiyacı artırır,’ şeklinde konuştu.

Bu zorlu süreçte bireylerin sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayan Uluğ Çağrı Beyaz, şu önerilerde bulundu: ‘Duyguları bastırmak yerine kabul edip ifade etmek, duygusal iyileşmenin temelini oluşturur. Günlük rutinlere bağlı kalmak, güvenlik ve kontrol duygusunu güçlendirirken, fiziksel aktiviteler ve sosyal etkileşimler stresin azaltılmasına yardımcı olur. Travmatik içeriklerden uzak durmak ve medya kullanımını sınırlandırmak, zihinsel yorgunluğu önlemede etkili yöntemlerdir. Eğer bireyler duygularıyla başa çıkmakta zorlanıyorlarsa, profesyonel yardım almaktan çekinmemelidirler.’

Normalleşme sürecinin hem bireylerin hem de toplumun yaşanan olumsuzlukları geride bırakarak geleceğe odaklanmasını sağlayacağını belirten Klinik Psikolog Beyaz, ‘Uzun vadede ise psikolojik dayanıklılığın artırılması, gelecekteki olası travmalara karşı bireylerin ve toplumların daha dirençli hale gelmesine katkı sağlar,’ diyerek sözlerini tamamladı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz