Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Troy Casey, bundan 33 yıl önce İtalya’nın Milano kentinde Versace modeli olarak çalışırken beslenmeyi, bitkileri ve içsel arınmayı araştırmaya başladı. Bir zamanlar podyumlarda boy gösteren bir model olan Casey, Los Angeles sokaklarında parlayan ışıkların, gösterişli partilerin ve şöhretin tam ortasında yaşamını sürdürüyordu. Casey, yıllar içinde içsel bir boşluğun ve fiziksel çöküşün kıyısına geldi. Ancak hayat onu bambaşka bir yola yönlendirdi. Doğaya dönüş ve kendi sağlığını yeniden inşa etme fikriyle harekete geçen Casey, yaşamını değiştirmeye karar verdi. Modern tıbbın ve şehir yaşamının sınırlarını sorgulayan Casey, kendi deyimiyle ‘doğal çözümlerle şifa’ arayışına çıktı. Amazon ormanlarında şamanlarla vakit geçirdi, bağırsak sağlığı üzerine yoğunlaştı, nefes terapileriyle tanıştı ve toprağa basarak kendini yeniledi.
‘İLK DAMLASINI TUVALETE, ORTADA KALANI KAVANOZA YAPIYORUM’
Bugün sosyal medya üzerinden milyonlara ulaşan Troy Casey,‘insanların kendi şifacısı olabileceğini’savunuyor. Özellikle erkekler arasında bastırılmış duyguların, toksik yaşam biçimlerinin ve doğadan kopukluğun altını çiziyor. Beslenmeden nefes alışkanlıklarına, ilişkilerden çevreyle kurulan bağa kadar yaşamın her alanında farkındalık oluşturmayı amaç edinen Troy’un, göz alıcı bir kariyerden çamura bulanmış ayaklara uzanan bu yolculuğu birçok kişinin dikkatini çekti.
Alıntı Metni
55 yaşındaki Casey’nin ‘idrar terapisi’ ritüeli yalnızca içmekle sınırlı değil. Sabah ilk idrarının ilk ve son damlalarını tuvalete boşaltarak, yalnızca ‘ortadaki kısmı’ bir fincana ya da kavanoza koyduğunu söylüyor. Bu bölümü ‘en saf ve etkili kısım’ olarak tanımlayan Casey, sabah idrarında en fazla kök hücrenin bulunduğunu, üç hafta fermente edildiğinde ise yüz milyonlarca kök hücre içerebileceğini öne sürdü. Casey’nin garip iddiasına göre anüsteki mukoza zarları idrardaki kök hücreleri aktive ediyor ve bu nedenle lavmanlarda kullanmak üzere idrarını biriktiriyor. “Bir kavanoza koyup üzerini bir bezle kapatmanız yeterli” diyen Casey, bu yöntemin hem bağırsaklarını temizlediğini hem de karın kaslarını ortaya çıkarmasına yardımcı olduğunu savunuyor.
Çin satmazsa dünya durur! Tek cümlesi işi bitirdi: Türkiye ipleri eline alır mı?
Ancak uzmanlar Casey ile asla aynı fikirde değil. İdrarın yalnızca çok düşük miktarda kök hücre içerdiğini belirten tıp otoriteleri, idrarın içilerek ya da lavman yoluyla alımın etkili olduğuna dair hiçbir bilimsel kanıt olmadığını vurguladı. Uzmanlar, kök hücrelerin doğal yollardan da desteklenebileceğini hatırlatıyor: “Dengeli bir diyet, siyah çay tüketimi ve bitter çikolata gibi bilimsel olarak desteklenen yöntemlerle kök hücre üretimini artırmak mümkün.”
‘VÜCUDA SÜRÜLÜNCE PARFÜM GİBİ’
İdrarın amino asitler, kök hücreler ve antikorlar gibi faydalı maddeler içerdiğini öne sürerek bu sıvının “bedenin kendi eczanesi” olduğunu savunan Casey’e göre bu kadim pratik, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, zihinsel berraklık sağlıyor, depresyonu hafifletiyor ve kas yapısını koruyor. “İdrar terapisi bana enerji, gençlik ve direnç sağladı” diyen Casey, bu alışkanlığının ilk başta tuhaf göründüğünü ancak zamanla bedeniyle uyum içinde yaşamayı öğrenmenin bir yolu olduğunu söyledi. Sadece cilde uygulamanın bile çok güçlü bir şifası olduğunu söyleyen adam, “Ağrıları ve sızıları gideriyor. Bana enerji veriyor ve ruh halimi iyileştiriyor. Güneşlenmeden önce cildime de idrar sürüyorum” diyerek şunları söyledi:
Alıntı Metni
Kalbinizi dinlerken aortu ciddiye alın
‘HASTALIKLARI TEDAVİ ETTİĞİNE DAİR BİLİMSEL VERİ YOK’
Tıp dünyası ise Casey’nin bu yöntemine karşı çıkıyor. Uzmanlar, idrarın yüzde 95’inin su olduğunu, geri kalan kısmının ise atık ürünler, üre, tuz, kreatinin gibi maddeler içerdiğini belirtiyor. Vücuttan atılması gereken bu maddelerin tekrar alınmasının herhangi bir sağlık faydası olmadığını, aksine bakteri oluşumu gibi sağlık riskleri taşıyabileceğini vurguluyor. Avustralya merkezli AAP FactCheck’in haberine göre, idrar terapisinin hastalıkları tedavi ettiğine dair bilimsel bir kanıt yok. Bazı vakalarda bu uygulama ciddi enfeksiyonlara yol açabilir. Ayrıca vücut sıvılarını geri tüketmek metabolik dengeye zarar verebilir. Siz siz olun bu absürt yöntemi denemeyi aklınızın ucundan bile geçirmeyin.
SON DAKİKA! Survivor’da Türkiye’ye gidecek 3. isim ve eleme adayı belli oldu
Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid yıkıldı, Arda Güler’in görüntüsü gündem oldu!