Ana Sayfa Blog Sayfa 4365

Ustalar dijital okulda eğitim verecek

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


İnternet ve sosyal ağların en iyi yanı ‘eğitim’ ve ‘bilgiye ulaşma’ da fırsat eşitliği sağlaması. Hele de eğitim almak istediğiniz alan formal eğitimin ötesinde sahada edinilen tecrübe ve birikimin hayati önem taşıdığı meslekler ise bu çok daha büyük önem taşıyor. İşte Sonsuz Oda, sanat, sahne dünyası ve ekranda var olmak isteyenleri alanında en iyilerle buluşturuyor.

Yabani yeni bölüm neden yok? Yabani 50. bölüm ne zaman yayınlanacak? 14 Aralık 2024 NOW TV yayın akışı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Yabani dizisinin 50. bölümü izleyicisi tarafından merakla bekleniyor. Yapımcılığını Fatih Aksoy ve Mehmet Yiğit Alp’in üstlendiği dizi, finale doğru ilerlerken, hikayenin gidişatı izleyiciyi ekran başına kilitleyecek. Cumartesi akşamları ekrana gelen dizinin saatinde yayında olmaması nedeniyle “Yabani bugün var mı, yok mu? Yabani yeni bölüm neden yok?” soruları gündeme geldi. Yabani dizisinin yeni bölümü bu akşam ekrana gelmeyecek. Peki Yabani 50. bölüm ne zaman yayınlanacak? İşte 14 Aralık 2024 NOW TV yayın akışı

Bir Kaza da Ambarlı’da

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Denizcilik Genel Müdürlüğü, İstanbul Ambarlı Limanı’nda yanaşma manevrası yaparken iskeleye çarpan gemide ağır hasar oluştuğunu, can kaybı ve yaralanmanın olmadığını bildirdi.

 

Genel Müdürlüğün Twitter hesabından yapılan paylaşımda, Liberya bayraklı MSC TINA isimli 398,5 metre boyundaki konteyner gemisinin, dün Ambarlı’da yanaşma manevrası sırasında Marport’a ait iskeleye çarptığı belirtildi.

 

Paylaşımda, kazaya ilişkin şu bilgilere yer verildi:

 

“Kazada, iskelede ve gemide ağır hasar oluşurken can kaybı, yaralanma ve çevre kirliliği meydana gelmemiştir. Gemi şu anda Ambarlı demir mevkisinde bulunmakta olup incelemeler devam etmektedir. İnceleme sonucuna göre gemi ile ilgili yapılacak işleme karar verilecektir.”

7 Yıl Sonra İlk Kez Görülen Kuşu Avcılar Vurdu

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

 

Anadolu’da nesli tükendiği düşünülen, 22 gün önce Trabzon’da yorgun halde bulunduktan sonra bakımı yapılarak doğaya salınan yakalı toy kuşu; Yozgat’ta vurulmuş halde ölü bulundu. Kuş, uydu ve radyo frekanslarıyla takip ediliyordu.

 

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından kırmızı listeye alınan, Anadolu’da nesli tükendiği bilinen, en son 1912 yılında Kars’ta, 2013 yılında da Konya’nın Karapınar ilçesi yakınlarında rastlanılan yakalı toy kuşu, 20 Ekim günü Akçaabat’ta bitkin halde bulundu. Yakalı toy kuşu, kedilere yem olmaktan kurtarılarak kuş gözlemcileri aracılığıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Kazakistan’da üretilip sırtında takip cihazıyla doğaya salındığı tespit edilen göç yorgunu kuş, tedavi edildikten sonra 14 gün önce Gümüşhane’de yeniden doğaya salındı.

 

600 Kilometre Uçabildi

 

Uydu ve radyo frekanslarıyla takip edilen kuşun 4 gün boyunca 600 kilometre uzaklıkta sabit bir noktadan sinyal göndermesi üzerine harekete geçildi. Trabzon’da kuşun bakımını üstlenen doğa fotoğrafçısı Hakan Kahraman, sinyali takip ederek yakalı toy kuşunu Yozgat’ın Sorgun ilçesinde av tüfeğiyle vurulmuş halde ölü olarak buldu.

 

Biz Yaşatıyoruz, Avcılar Öldürüyor

 

Trabzon’da yakalı toy kuşunun bakımını üstlenen ve kuşa ‘Lazize’ ismini veren Hakan Kahraman, “2 gündür sinyal alamıyorduk ve peşine düştük. Dün ne yazık ki avcılar tarafından vurulmuş olarak bulduk. Üzüntümü anlatmaya kelimeler yetmiyor. Bizler bu eşsiz canlıları yaşatmaya çalışırken avcının biri bu güzelliği hiç çekinmeden öldürebiliyor. Bu kuşun varlığı Türkiye’de yeniden görülmesi mucizeydi. Ne yazık ki avcının biri bu mucizenin yaşamasına izin vermedi” dedi.

 

Ağa Bizimle Eğleniy!!

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

 

Cuma gecesi sadece 2 saat önceden ve vatandaşın temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağı belirtilmeden başlatılan 2 günlük sokağa çıkma yasağı öncesinde yaşanan kaos üzerine eleştirileri karşılamak üzere içişleri bakanı Süleyman Soylu istifa ettiğini duyurmuştu.

 

Çok geçmeden İletişim Başkanlığı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasının kabul edilmediğini ve görevine devam edeceğini bildirdi.

 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa açıklaması hakkında, İletişim Başkanlığı açıklama yaptı.

 

Açıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen arkasından İçişleri Bakanlığı görevine getirilen Süleyman Soylu’nun, bugüne kadar başarılı çalışmalarıyla milletin takdirini kazandığı belirtildi.

 

Bu yaşananlar sokağa çıkma yasağını emri veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı rahatlatmak ve Süleyman Soylu’yu vazgeçilmez göstermek için hazırlanan bir plan olduğu izlenimi uyandırdı.

 

Yaşananlar Kibar Feyzo filminde Kemal sunal’ın ağa rolündeki Şener Şen’e söylediği o meşhur repliği gündeme getirdi;

 

 “AĞAM BİZİMLE EĞLENİY!!”

AKP ve ODTÜ’yü Aynı İrade Kurmuş

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

ODTÜ Teknokent açılışında konuşan Erdoğan, “ODTÜ’nün kuruluş amacı 16 yıllık politikamızın ifade biçimidir” dedi.

 

ODTÜ Teknokent açılışında konuşan Erdoğan, “ODTÜ’nün kuruluş amacı 16 yıllık politikamızın ifade biçimidir” ifadelerini kullanarak, “Halihazırda çok ideal bir yükseköğretim sistemine sahip olmadığımız bir gerçektir” diye konuştu.

 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde ODTÜ Teknokent Açılışı’na katıldı. “Gençlerimizle birlikte daha büyük hayaller kurup gerçekleştirmek için çalışmamız gereken bir dönemdeyiz” diyen Erdoğan, ODTÜ’nün başarılarıyla adından söz ettirdiğini söyledi.

 

Erdoğan, “İdeolojik tartışmalar ODTÜ’yü etkilemiştir ama ODTÜ bilim ve teknoloji alanında marka değerini korumayı bilmiştir. ODTÜ ilk sıralarda yer alamaya devam ediyorsa kurulduğu toprakların mayasına borçludur” diye konuştu.

 

Erdoğan, “ODTÜ’yü hep başarılarıyla yetiştirdiği kaliteli öğrencileriyle kaliteli öğretim görevlileriyle değerlendiriyoruz. Bu önemli eğitim kurumunu ülkemize kazandıranlara ve bugünlere gelmesini sağlayanlara teşekkür ediyorum. ODTÜ’nün kuruluş amacı 16 yıllık politikamızın ifade biçimidir” dedi.

 

Vakıf üniversitelerine yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, “Bazı vakıf üniversitelerimizin, vakıf mantığıyla asla uyuşmayacak şekilde sadece kazanç odaklı faaliyet gösterdiklerini de üzüntüyle müşahede ediyoruz. Bu meselenin üzerinde de hassasiyetle durulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

İdeolojik Kavgalar Odtü’yü De Etkisi Altına Aldı

 

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

 

>> Yeni dönemde artık niteliğe, kaliteye yoğunlaşmamız gerekiyor. Beşeri sermayemiz bizim en büyük gücümüzdür. Bunun için de yükseköğretim sistemimizi kurumlarıyla ve yönetimiyle çok daha ileriye taşımamız şarttır.

 

>> Eskiler su-i misal misal olmaz demişler. Biz de ODTÜ’yü hep kaliteli öğrencileriyle, sahip olduğu yüksek standartlı öğretim kadrosuyla değerlendiriyoruz.

 

>> Ülkemizin bir dönemini etkisi altına alan ideolojik kavgalar ODTÜ’yü de etkisi altına almıştır. Eğitim-öğretimde ODTÜ markası ilk sırada yer almaya devam ediyorsa, bunu kurulduğu toprakların sağlamlığının mayasına borçludur.

 

Çok İdeal Bir Yükseköğretim Sistemine Sahip Olmadığımız Bir Gerçek

 

​>> ODTÜ başarıları ile hep adından söz ettirmiştir. ODTÜ’nün kuruluş amacı 16 yıllık politikamızın ifade biçimidir. Halihazırda çok ideal bir yükseköğretim sistemine sahip olmadığımız bir gerçektir. Türkiye geliştikçe, güçlendikçe, ileriye gittikçe bu alanda daha kapsamlı ve büyük adımlar atmakta kararlıyız.

 

 

Kaynak: Birgün Gazetesi

 

Final İstanbul’dan Alınabilir

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

 

29 Mayıs tarihinde İstanbul Olimpiyat Stadında karşılaşacak takımlar belli oldu. Deplasmanda 1-1 berabere kaldığı Real Madrid’i evinde 2-0 yenen Chelsea, Şampiyonlar Ligi finalinde Manchester City’nin rakibi oldu.

 

Finalin İstanbul’da seyircili yapılacak olması İngiltere’de tartışma yarattı. İngiltere İşçi Partisi Milletvekili Clive Efford “İngiliz taraftarlarının Türkiye’ye gidip gelmelerine izin verme, koronavirüs nedeniyle son dönemde aldığımız tüm önlemleri alay konusu haline getirebilir” dedi ve finalin Wembley’de yapılmasını teklif etti.

 

76 bin kapasiteli İstanbul Olimpiyat Stadında her iki takım taraftarlarına 4 bin bilet ayrılacak ve stada toplam 25 bin seyirci alınacak.

Memur ve Emekli Zammı Belli Oldu: 8.45

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Türkiye İstatistik Kurumu haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Enflasyon haziranda yüzde 1.94, yıllık bazda yüzde 17.53 oldu. Açıklanan enflasyon rakamıyla birlikte milyonlarca memur, sözleşmeli personel ve emeklinin alacağı zam oranları da belli oldu.

 

Enflasyon (Tüketici Fiyat Endeksi – TÜFE) haziran ayında yıllık yüzde 17.53, aylık yüzde 1.94 arttı. TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1.94, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 8.45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17.53 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 14.55 artış gerçekleşti.

 

Yıllık en düşük artış yüzde 2.01 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, yüzde 6.13 ile haberleşme, yüzde 7.05 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 10.86 ile eğitim oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 26.29 ile ulaştırma, yüzde 25.69 ile ev eşyası ve yüzde 19.99 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

 

Aylık düşüş gösteren tek grup yüzde 0.01 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Haziran ayında en az artış gösteren ana gruplar yüzde 0.35 ile haberleşme, yüzde 0.80 ile sağlık ve yüzde 0.88 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

 

Buna karşılık, 2021 yılı Haziran ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, yüzde 4.50 ile ev eşyası, yüzde 4.46 ile eğlence ve kültür ve yüzde 3.82 ile lokanta ve oteller oldu.

 

Haziran 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 55 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 54 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 306 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

 

Memur ve Memur Emeklisine Yüzde 5.45 Enflasyon Farkı

 

Açıklanan enflasyon rakamıyla birlikte milyonlarca memur, sözleşmeli personel ve emeklinin alacağı zam oranları da belli oldu.

 

 

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, 5. Dönem Toplu Sözleşmesi’nde 3 milyon 200 bin memur ile 2 milyona yakın memur emeklisi için 2021 yılında 3+3 zam kararı vermişti.

 

Memurlar ve memur emeklileri temmuz ayında maaşlarına yüzde 3’lük sözleşme zammına ek olarak yüzde 5.45 enflasyon farkı alacak.

 

Emekliye Yüzde 8.45 Zam

 

Yaklaşık 8.5 milyon işçi emeklisi ve hak sahibinin aylıkları da bu yılın ilk 6 aylık enflasyon rakamıyla belirlenecek. İşçi emeklilerinin aylıkları, 6 aylık enflasyon oranında zamlanacak.

 

Buna göre, SSK ve Bağ-Kur emeklisinin zam oranı yüzde 8.45 olacak.

İsrail Terörü Sürdürüyor

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

 

 

İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında biri çocuk, biri kadın olmak üzere 4 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle ölü sayısı 87’ye çıktı.

 

İsrail ordusu Ramazan Bayramı’nda da Gazze Şeridi’ni vurmaya devam ediyor.

 

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail saldırılarında biri çocuk, biri kadın olmak üzere 4 kişinin daha şehit olduğu aktarıldı. Buna göre Gazze Şeridi’nde 10 Mayıs’tan bu yana şehit olanların sayısı 87’ye yükseldi.

 

Bakanlığın açıklamasında saldırılarda yaşamını yitirenlerin 18’inin çocuk, 8’inin kadın olduğu, yaralı sayısının da 530’a ulaştığı ifade edildi.

 

Bakanlık, daha önce yaptığı açıklamada Gazze’deki ölü sayısını 83, yaralı sayısını da 487 olarak duyurmuştu.

 

Hava saldırıları nedeniyle Gazzeliler, bayramın birinci gününde adeta evlerine hapsoldu, sokaklar sessizliğe büründü.

 

Bölgede İsrail saldırıları nedeniyle büyük camilerde bayram namazı kılınamadı.

 

Kudüs ve Gazze’deki Olaylar

 

Gazze Şeridi’ndeki Filistinli direniş grupları, İsrail polisinin işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah Mahallesi’nden çekilmesi için 10 Mayıs Pazartesi günü yerel saatle 18.00’e kadar süre tanımıştı.

 

İsrail polisinin Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah’tan çekilmemesi üzerine Filistinli direniş grupları İsrail’e çok sayıda roket fırlatmıştı.

 

Bunun üzerine İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne yönelik “Surların Muhafızı” adıyla askeri operasyon başlatıldığını bildirmişti.

 

Kaynak:  www.cumhuriyet.com.tr

 

 

Mavi Marmara’nın Hesabını Devrimciler Sordu

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Daha çok Devrimci Marksistler ve Devrimci işçi Partili gençlerden oluşan Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları, Levent’teki İsrail Başkonsolosluğu önünde 12.30’da bir araya gelerek, 31 Mayıs 2010  tarihinde  Mavi Marmara gemisine İsrail tarafından düzenlenen kanlı saldırıyı protesto etti.

 

Konsolosluk önünde ‘Mavi Marmara’yı unutma! Normalleşmeye Hayır! İsrail’e boykot, Filistin’e özgürlük’ yazılı pankart açan grup üyeleri, İsrail aleyhine sloganlar attı.

 

Grup sözcüsü Kutlu Dane tarafından yapılan basın açıklamasında, “Bugün, 11 yıl önce Siyonist İsrail tarafından gerçekleştirilmiş bir katliamı telin etmek için buradayız. 31 Mayıs 2010 tarihinde, Filistin halkına yardım malzemesi götüren filonun bileşenlerinden Mavi Marmara gemisi, Siyonist İsrail’in askerleri tarafından Filistin’e doğru seyir halindeyken basıldı. İçindeki yardım görevlilerinden 10’u katledildi. 6 gemiden oluşan bu filo, Siyonist İsrail’in Gazze’deki Filistinliler üzerinde uyguladığı acımasız ve gayrimeşru ablukayı delerek, taşıdıkları 10 bin ton kadar yardım malzemesini ve iki trafoyu Filistinlilere ulaştırmaya çalışıyordu.

 

Mavi Marmara olayı, Ortadoğu’nun Nazi rejimi İsrail’in 1948’den bu yana süren katliamlarından sadece birisidir. 1930’larda Siyonist terör örgütlerinin İngiliz emperyalizmi ile kol kola gerçekleştirdiği katliamlardan, 1948’de Deir Yasin başka olmak üzere Nekbe’nin birer parçası olan katliamlarına, 1982’de Lübnan’daki Sabra ve Şatilla katliamına, 2008 ve 2014 yıllarındaki Gazze bombardımanlarına ve tüm bu yıllar boyunca Filistin halkına yönelik sistematik saldırılarına kadar tüm gördüklerimiz, Filistinliler başta olmak üzere bölge halklarının karşısında bir terör devletinin dikildiğini gösteriyor.

 

Varlığı katletmekle, etnik temizlikle, ırkçılık ve ayrımcılıkla özdeşleşmiş olan bu oluşum yıkılmadıkça, bu katliamlara yenilerini ekleyeceğini anlamak için kahin olmaya gerek yok. Nitekim son olarak içinde bulunduğumuz mayıs ayında bu Siyonist oluşum Kudüs’teki etnik temizlik operasyonlarına sessiz kalmayan Filistinlilere tekrar saldırdı ve 250’den fazla Filistinli’yi katletti” denildi.

 

Basın açıklamasının tamamı aşağıda;

 

Sayın basın mensupları, Filistin halkının dostu emekçi halkımız,

 

Bugün, 11 yıl önce Siyonist İsrail tarafından gerçekleştirilmiş bir katliamı telin etmek için buradayız. 31 Mayıs 2010 tarihinde, Filistin halkına yardım malzemesi götüren filonun bileşenlerinden Mavi Marmara gemisi, Siyonist İsrail’in askerleri tarafından Filistin’e doğru seyir halindeyken basıldı. İçindeki yardım görevlilerinden 10’u katledildi. 6 gemiden oluşan bu filo, Siyonist İsrail’in Gazze’deki Filistinliler üzerinde uyguladığı acımasız ve gayrimeşru ablukayı delerek, taşıdıkları 10.000 ton kadar yardım malzemesini ve iki trafoyu Filistinlilere ulaştırmaya çalışıyordu.

 

Mavi Marmara olayı, Ortadoğu’nun Nazi rejimi İsrail’in 1948’den bu yana süren katliamlarından sadece birisidir. 1930’larda Siyonist terör örgütlerinin İngiliz emperyalizmi ile kol kola gerçekleştirdiği katliamlardan, 1948’de Deir Yasin başta olmak üzere Nekbe’nin birer parçası olan katliamlarına, 1982’de Lübnan’daki Sabra ve Şatilla katliamına, 2008 ve 2014 yıllarındaki Gazze bombardımanlarına ve tüm bu yıllar boyunca Filistin halkına yönelik sistematik saldırılarına kadar tüm gördüklerimiz, Filistinliler başta olmak üzere bölge halklarının karşısında bir terör devletinin dikildiğini gösteriyor.

 

Varlığı katletmekle, etnik temizlikle, ırkçılık ve ayrımcılıkla özdeşleşmiş olan bu oluşum yıkılmadıkça, bu katliamlara yenilerini ekleyeceğini anlamak için kahin olmaya gerek yok! Nitekim son olarak içinde bulunduğumuz Mayıs ayında bu Siyonist oluşum Kudüs’teki etnik temizlik operasyonlarına sessiz kalmayan Filistinlilere tekrar saldırdı ve 250’den fazla Filistinli’yi katletti.

 

Bu gayrımeşru oluşuma, Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda saldırıp yardım görevlilerini katletme, Gazze’de sivil halkı bombalama ve yine Gazze’de Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü eylemlerine katılan sivilleri keskin nişancı ateşiyle öldürme cesaretini verenler kimlerdir? İleride tarih kitaplarının Nazi rejimi ile birlikte anacağı bu vahşeti kimler desteklemekte, kimler bunu engellemek için boş laflar dışında adım atmamaktadır?

 

Liste uzun! Kuşkusuz en başında da emperyalistler var. Mavi Marmara’dan sonra da, son Gazze saldırısından sonra da bunların ağzından hep aynı sözler duyuldu: “İsrail’in kendini savunma hakkını savunuyoruz!”. Bu söz bir parola gibidir. Meali de şudur: “Siyonistleri kınar gibi bir takım sözler söyleyeceğiz, ama esasen katliamlarını destekliyoruz!”. Peki ya Filistinlilerin kendilerini savunma hakkı? Toprakları işgal edilmekte olan bir halkın kendisini savunma hakkı yok mu? Ona gelince emperyalizmin sözcüleri sus pus oluyor. Çünkü biliyoruz ki, İsrail bunların bölgedeki karakoludur, temsilcisidir; üstelik bazılarının sandığı gibi batı emperyalizminin insan hakları aşkı, bölgedeki çıkarlarından hep daha geridedir.

 

Listenin ikinci sırasında gerici Arap rejimleri var. Bunlar, Filistin halkının bir an önce teslim olmasını, böylece hem İsrail ile ticaret yapabilmeyi hem de Filistin halkının mücadelesinin kendi sultaları altındaki emekçi halkları hareketlendirmesi tehdidini bertaraf edebilmeyi istiyorlar. BAE ve Bahreyn, sonrasında da Fas ve Sudan bu yolun yolcusu oldular. Mısır zaten Gazze ablukasının faillerinden. Suudi Arabistan ise normalleşme için sırada bekliyor. Bunlar İsrail ile normalleşirken, Filistin halkının bundan çıkarı olacağını söylüyorlardı. Siyonist İsrail, bunun kocaman bir yalan olduğunu ispatlamakta gecikmedi. Bugün Gazze’de katledilen 250 Filistinli’nin kanı tüm gerici Arap rejimlerinin eline bulaşmıştır.

 

Listenin sonunda, emperyalizm ve Siyonizmin Filistin’deki icraatlarına anca lafta karşı çıkıp, gerçekte ise hiç bir şey yapmayanlar var. Bunların en öne çıkanı ise, ülkemizdeki AKP istibdadıdır. Mavi Marmara konusunda AKP hükümetlerinin korkunç bir sicili vardır. Bu katliamdan sonra İsrail ile ilişkileri kesmiş görünüp, İsrail ile ticarî ve askerî ilişkileri sürdüren AKP hükümeti, 2016 yılının Aralık ayında İsrail ile o dönemde Türkiye mahkemelerinde görülmekte olan Mavi Marmara davasını düşürecek bir antlaşma imzalayarak İsrail ile işbirliğini bir üst seviyeye taşımıştı. Amaçları, İsrail’in Filistinlilerden çaldığı doğalgazın Avrupa’ya satışında rol alabilmekti. Mavi Marmara katliamında yakınlarını kaybedenlerin itirazları üzerine Erdoğan “giderken bana mı sordunuz?” diyebilmiş, AKP’li gazeteciler Mavi Marmara davasını savunanlara ekranlardan “manyak” deme cüretini kendinde bulmuştu.

 

Dahası da var! Bu antlaşmanın altında iki ülkenin başkentleri olarak Ankara ve Kudüs görünüyor, dolayısıyla Türkiye, aslında Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğu yalanını Trump’tan da önce zımnen kabul ediyordu. Aradan geçen beş yılda İsrail’in Filistin halkına yönelik yeni saldırıları nedeniyle ilişkiler görünürde yeniden bozulsa da, ticarî, askerî ve istihbarî ilişkiler bundan hiç etkilenmedi. En önemlisi, bölgede İsrail’in kalkanı, gözü kulağı konumundaki İncirlik Üssü, Kürecik radar üssü gibi merkezler faaliyetini sürdürdü.

 

Ama dahası da var! İçinde bulunduğumuz ay Şeyh Cerrah’a yönelik Siyonist saldırılar ve Gazze’nin İsrail tarafından bombalanması sırasında sert tepki gösterdiği iddia edilen AKP hükümetinin aslında saldırılar başlamadan önce, İsrail ile normalleşmenin ilk adımı olarak İsrail enerji bakanı Steinitz’i Haziran’da Türkiye’ye çağırmış olduğu anlaşıldı. Bunun adı suçüstü yakalanmaktır! AKP hükümeti bir kez daha İsrail ile temelde bir meselesi olmadığını, Filistin meselesinin de her yakıcılaştığında iç politika malzemesi yapacağı bir mesele olduğunu kanıtlamıştır.

 

Oysa yapılması gereken, İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerin kesilmesi, İsrail ile yapılan ticarete bir son verilmesi, askerî ve istihbarî antlaşmaların feshi, Türkiye hava sahasının ve limanlarının İsrail uçak ve gemilerine kapatılması, Filistinlilere yönelik katliamlarda dahli bulunanlara yönelik yaptırımlara gidilmesi ve bunların varsa Türkiye’deki malvarlıklarının dondurulmasıdır. Ayrıca, Libya’da, Suriye’de, Ukrayna’da emperyalist taşeronların silahlandırılması bırakılarak, Filistin direnişinin silahlandırılması konusunda adımlar atılmalıdır.

 

Sayın basın mensupları, Filistin halkının dostu emekçi halkımız,

 

Mavi Marmara davasının gerçek sahipleri, son İsrail saldırısına karşı İsrail’in konsolosluk binalarının önünde, şehir meydanlarında, tersanelerin önünde, fabrika avlularında Filistin halkının yalnız olmadığını haykıran emekçi halkımızdır. Zira Filistin davası onların da davasıdır. İsrail’i her dilden, inançtan, memleketten Ortadoğu halklarının başına musallat eden emperyalizm Amerikan dolarıyla, NATO ile, İncirlik ve Kürecik üssüyle onları da esaret altında tutmaktadır. Filistin halkının emperyalizme ve Siyonizme karşı mücadelesi, onlar için bir fener vazifesi görmektedir.

 

Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin dostları olarak, nehirden denize özgür, demokratik, laik ve sosyalist bir Filistin’in kurulması için tüm Filistin dostlarını mücadeleye çağırıyoruz!

 

İsrail yıkılmadan, Emperyalistler kovulmadan, emekçi halka hürriyet yok!

 

Yıkılsın Siyonist İsrail devleti!

 

Nehirden denize özgür Filistin!

 

Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları

 

31 Mayıs 2021