Vücuttaki gizli tehlike: Kalp sağlığını tehdit ediyor
Hepimiz bel çevremizdeki yağlar veya atardamarlarımızdaki tıkanıklıklardan endişe ederiz. Ancak son dönemde, sağlığımız üzerinde başka bir tehlike daha keşfedildi: Kaslar arasında biriken gizli yağ depoları. Yapılan uluslararası araştırmalar, bu yağların, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi ciddi sağlık sorunları riskini artırabileceğini ortaya koyuyor.
Dailymail’de yer alan habere göre; Kasların genellikle yağsız, sıkı bir yapıdan oluştuğu düşünülse de, son araştırmalar kasların içinde gizli yağ depolarının bulunduğunu gösteriyor. Bu yağlar,kaslar arasında ince beyaz çizgiler gibi birikiyor. Ancak vücutta bu tür yağ birikintileri, sağlık için zararlı olabiliyor.Boston’daki Brigham ve Kadın Hastanesi ile Harvard Tıp Fakültesi’ndeki bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, kaslardaki yağın kalp sağlığını doğrudan etkileyebileceğini ortaya koydu. Araştırma, kaslarda fazla yağ bulunan kişilerin, kalp krizi veya kalp yetmezliği nedeniyle daha yüksek ölüm veya hastaneye kaldırılma riski taşıdığını gösteriyor.Prof. Viviany Taqueti’nin liderliğindeki araştırma, göğüs ağrısı veya nefes darlığı yaşayan ancak atardamarlarında tıkanıklık bulunmayan 669 kişiyi inceledi. Bu kişilerin kalp sağlığı, kaslardaki yağ miktarına bağlı olarak tarandı ve kaslardaki yağ oranı arttıkça, küçük kan damarlarında hasar görme riski de arttı. Kaslardaki yağ oranı her yüzde 1 arttığında, kalp hastalığı riski yüzde 7 oranında arttı.İlginç bir bulgu ise, kaslardaki yağ oranının kişinin kilosuyla tahmin edilememesiydi. BMI’si yüksek olmayan kişilerde de kaslar arasında fazla yağ birikimi olabiliyor. Prof. Taqueti, “Kaslardaki yağ oranı, her bireyde farklılık gösteriyor. Aynı BMI’ye sahip kişilerde, kaslardaki yağ oranı yüzde 5 ile yüzde 25 arasında değişebiliyor” diyor.Vücutta yağın nerede depolandığı, sağlığı büyük ölçüde etkiliyor. Bilindiği üzere, iç organların etrafında depolanan yağ, kalp hastalıkları ve diyabet gibi hastalıkların riskini artırıyor. Kaslar arası yağ ise metabolizmayı olumsuz etkiliyor. Kanda glikoz birikmesine neden olarak, damarların daralmasına ve kanın etkili bir şekilde pompalanmasının zorlaşmasına yol açabiliyor. Bu da kalp hastalığı riskini artırıyor.Prof. Taqueti, “Cildin altındaki yağ kalp hastalığı riskiyle ilişkili olma olasılığı daha düşüktür. Ancak organlar etrafındaki yağ, vücuda hormonlar ve kimyasal sinyaller göndererek metabolizmayı bozabiliyor” diyor.Kaslardaki yağ oranı yaşla birlikte artıyor ve bu durum, kasların güçsüzleşmesine, hareket kabiliyetinin azalmasına neden olabiliyor. Özellikle yüksek kas yağı seviyelerine sahip yaşlı bireylerde, kas kaybı ve hareket zorlukları daha yaygın görülüyor.Egzersiz yapmak, kaslardaki yağ seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. Florida’daki Advent Health Translational Research Institute’ün bilimsel direktörü Dr. Bret Goodpaster, kilo verme ve egzersiz programlarına katılan kişilerin kaslarındaki yağdan kurtulduklarını belirtiyor. Ayrıca, yapılan bir çalışmada, egzersiz yapan yaşlı bireylerin uyluk kaslarındaki yağ seviyelerinin arttığı gözlemlenmemiş, egzersiz yapmayanlarda ise artış gözlemlenmiştir.Son dönemde popüler hale gelen kilo verme enjeksiyonlarının, kaslardaki yağ üzerindeki etkileri ise merak konusu. Yapılan bazı araştırmalar, bu tedavilerin kas kaybına neden olabileceğini gösteriyor. Ancak Prof. Taqueti, kaybedilen kasın, zararlı yağlardan kurtulma anlamına gelebileceğini belirtiyor. “Bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekiyor,” diyor.Şu anda kaslar arasındaki yağ oranını ölçmek için ileri düzey taramalar gerekiyor. Ancak sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek – düzenli egzersiz yapmak ve dengeli bir kiloyu korumak – kaslardaki yağ oranını azaltmaya yardımcı olabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, kaslar arasındaki zararlı yağların birikmesini engelleyebilir ve kalp sağlığını koruyabilir.