Dünya genelinde ve Türkiye'de obezite oranları baş döndürücü bir hızla artıyor. 2022 verilerine göre dünyada 2.5 milyar kişi fazla kilolu, 890 milyon kişi ise obeziteyle mücadele ediyor. Türkiye'de ise 30 yaş üzeri her 3 kişiden 1'i obezite hastası. Üstelik bu oran, Türkiye'yi Avrupa'nın zirvesine taşıyor.
Acıbadem Üniversitesi Diyabet Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİYAM) Koordinatörü ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, obezitenin artık sadece bir sağlık sorunu değil, küresel ölçekte ekonomik bir tehdit haline geldiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Yılmaz, son dönemde giderek yaygınlaşan ‘tedaviye dirençli obezite’ye karşı da önemli uyarılarda bulundu. Yeni kuşak zayıflama ilaçlarının reçetesiz ve kontrolsüz kullanımı, uygunsuz şekilde yapılan mide ameliyatları ve bilinçsiz diyetler bu dirençli obezite türünü körüklüyor.
Yılmaz, ‘Zayıflatıcı ilaçların hekim kontrolü olmaksızın kullanılması bir süre sonra etki kaybına ve direnç gelişimine yol açıyor. Ameliyatlar ise gerekli şartlar sağlanmadan yapıldığında, verilen kilolar kısa sürede geri alınıyor. Bunun yanında sosyal medya kaynaklı yanlış diyetler de obeziteyi tetikliyor’ dedi.
Çözümün multidisipliner bir yaklaşımla mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, sürdürülebilir tedavi için bireylerin altta yatan sağlık sorunlarının doğru tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Tedaviye dirençli obezite hastalarının kapsamlı analizlerle uzman konseylerde değerlendirilerek kişiye özel tedavi planlamalarının yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Obezitenin neden olduğu diyabet, kalp hastalıkları, kanser türleri, uyku apnesi ve psikolojik rahatsızlıkların yanı sıra bireyin yaşam kalitesini de doğrudan etkilediği bilinirken, uzmanlar bu sorunun gelecekte daha da büyüyeceğine işaret ediyor.