Milyonlarca çalışan günlük yemek bedelini nakit olarak değil de yemek kartları üzerinden alıyor. Kişiler evden çalışsa da ofise de gitse kendilerine tahsis edilen yemek kartlarının bir kısmını market alışverişlerinde kullanıyor. CNN TÜRK ekranlarında Büşra Aslantaş’ın konuğu avukat Gizem Gonce, ‘yemek kartlarının restoran dışında kullanılması halinde iş veren hangi koşullarda bu durumu haklı neden sayarak iş sözleşmesini tazminatsız feshedebilir?’ sorusuna açıklık getirdi. İşte detaylar..
HANGİ KOŞULLARDA SÖZLEŞMENİZ TAZMİNATSIZ FESHEDEBİLİR?
Avukat Gizem Gonce şu ifadeleri kullandı:Aslında oldukça önemli bir konu. İşverenin bu noktada haklı nedenle fesih etmesi için iş sözleşmesi için mutlaka burada iyi niyet kurallarına aykırı davranması gerekir. Bu noktada iyi niyet kurallarına aykırı davrandığı, adaba uymadığı noktası bir yemek kartının kullanılması halinde tespit edilmesi oldukça zor. Çünkü yemek kartları bilindiği üzere çeşitli firmalardan alınan günlük bir limiti olan yemek kartı oluyor. O yemek kartını ancak belli bir yerlerle kullanabiliyorsunuz. Bu kullanımın dışında başka bir şey alınıyorsa uyuşturucu madde, uyarıcı madde ya da farklı bir alım varsa orada aslında ahlak ve adaba aykırı bir davranış tespit etmek mümkün olabilir fakat bunun kullanım amacının dışına çıkan işçinin de sürekli daimi olarak bunu yaptığının tespit edilmesi yine aslında o yemek kartlarının nerelerde kullanıldığı işveren kısmında araştırılması gereken bir husus olduğunu söyleyebiliriz.
İlginizi Çekebilir
SINIR AŞIMI NASIL GERÇEKLEŞİYOR?
Aslında sistemde bir açık yok ancak sistemde bir açık yaratmaya çalışılan davranışlar kimi zaman olabiliyor. Bir yemek kartı örnek veriyorum 1000 TL yatırılıyor. O yemek kartının her gün belirli bir miktarda çekilmesi gerekirken taraflar o miktarı nakit alma konusunda bazen yemek şirketleri ya da restoranlarla anlaşarak oradaki bedelleri elden almayı tercih ediyorlar. Bu da alınan paraları aslında tamamen uygun olmadığını, yemek için kullanılmadığını, oradaki miktarı tamamen nakite çevirmeye çalışan bir sistem kurmaya çalıştıklarını görebiliyoruz. Bu da aslında o yemek kartlarını kullanım amacının dışında kullanıldığını gösteren bir sistem olabiliyor. Aynı zamanda bunun yanı sıra yemek için değil de başka şeyler için de kullananlar oluyor. O sistemde sadece yemek için kullanabileceği için onun dışında herhangi bir şeyde çekim yapılamayacağı için artık nakite çevirilmesi noktasında biz işçinin onu uygun kullanıp kullanmadığını tespit etmeye çalıyoruz. Bu da kimi zaman oldukça zor oluyor. Çünkü nakite çevirmek konusunda da nasıl ispat edecekler? Gerçekten o yemek kartının düzenli olarak o belirlenen yerde çekilmesi, tespit edilmesi gerekiyor. Her gün aynı restoranda yemek yemesi hayatın olağan akışına uygun bir durum ama her gün aynı zamanda birden çok miktarın çekilmesi çok vakıf gelmeyebiliyor. Yargıtay’ın da bu konuda önemli kararları var. 30 günlük bir yemek kartı veriliyor ve o yemek kartından 2 gün içerisinde tüm miktarın çekilmesi makul karşılanmayabiliyor. Çünkü o işçi kalan günlerde nasıl yemek yiyecek? Düzenli olarak neden kullanmıyor sorusunu akıllara getiriyor.
GİB’den yapılandırma kapsamındaki borçlar için taksit uyarısı
‘SÖZLEŞMEDE BELİRTİLMELİ’
Burada tamamen işverenin işçiye karşı vermiş olduğu yemek kartını nasıl kullanacağı konusunda iş sözleşmesinde açıkça bir hükmün yazılması gerekiyor. İşveren yemek kartının sadece yemek yemek için kullanılması konusunda işçiye böyle bir bildirim yaparak bunu iş sözleşmesinde de yazılı hala getirmeli. İşverende tabii bunu yaparken sınırları net olarak belirtmesi gerekiyor. Lokantalarda ve bu yemek kartlarının geçtiği yerlerde kullanılması asla nakit çekimi yapılmaması, nakit çekimi yapılması halinde iş sözleşmesinin haklı nedenle fesih edileceğini ihtar edilmesini de iş sözleşmesinde yazılı olarak yapar ve işçiye de bunu imzalatırsa biz o zaman iş sözleşmesini işveren haklı olarak feshetmiş diyebiliriz. Tabii ki bunun ispat edilmesi yine işverene kalmış bir durum.
Kur Korumalı Mevduat bakiyesi 18,8 milyar dolara geriledi